Malum önümüz kış ve yaz, sonbahar mevsimlerinde ilk kamp deneyimini gerçekleştiren veya bu mevsimleri tecrübe etmiş birçok arkadaşımız kış kampının da tadına bakmak isteyecek. O zaman ne yapıyoruz? Kışın kamp yapmadan önce nelere dikkat etmeliyiz konusuna bodoslama giriyoruz.Öncelikle şunu ciddi ciddi söylemekte yarar var; ekipman değil bilgi ısıtır. En iyi tulumları, matları da kullansan sırf yanlış kıyafetten dolayı gecen felakete dönebilir. O halde falan markanın filan modeli tulumdan veya mattan önce bir kıyafet konuşalım.
Gün boyunca giydiğin kıyafetlerin, mümkünse hepsini, değilse en azından çamaşırlarını değiştir. Neden? Çünkü bunlar gün içinde hiç aktivite yapmasan da, ki kışın minimal aksiyonlar, sanılanın aksine daha çok terletir, nemlenirler ve yatarken değiştirmezsen üşürsün. Öyle abartılı kaz tüyleri, at derisi, zebra kürkü, deve tüyü kıyafete de lüzum yok, hem kürke de karşıyız zaten. Sen iyisi mi kuru ve pamuklu kumaşlardan ve vücudu şefkatle saran çamaşırlar giyinmeye özen göster. Onun üzerine de dar olmayan, nefes alabilir sweatshirt ve pijama falan giyebilirsin.
Ayakları çok üşüyen mağdurların “hocam hocam benim ayaklarım buz kesiyor” ben ne yapmalıyım şu derdime bir çare” dediğini duyar gibiyim. Sizler ey ayaktan yana dertli, çilekeş kardeşler, ayağınızı sıkmayacak, bol, havlu çoraplar giyeceksiniz, kesmezse yalnız yatarken giyilecek bir çift pofuduk patik alacaksınız. Ayrıca tulum boyunuzdan fazla uzunsa, ayakucunda boşluk kalıyorsa o boşluğa kıyafet vs doldurabilir, polar battaniye basabilirsiniz, ki boş hava soğur, soğuyan hava üzer. Ağzınız ve burnunuz mutlaka tulumun dışında kalsın, soğuk fazla da olsa ponçik 1 kedi yavrusu gibi kafayı tulumba gömmeyin. Nefesinizdeki su buharı tuluma dolar, üşürsünüz.
Çok pahalı tulumlar yerine mevcut tuluma bivak dediğimiz kılıftan alabilir, diktirebilirsiniz. Çadırın iç duvar ve tavanında biriken nem ve su damlalarına önlem olarak tavana havlu asabilirsiniz. Çok soğuklarda içine sıcak su koyduğunuz şişelere çocukken sevdiğiniz oyuncak ayı gibi sarılabilirsiniz. Bir de hidrasyon mühim canlarım, fazla abartmadan (gece çişe kaldırmasın) yatmadan yarım saat kadar önce biraz su için. Eğer gece sert geçecekse sindirimi kolay olmayan ama şekersiz birşeyler atıştırın. Yatarken yemek yemek doğru olmasa da ısınma imkanı olmayan şartlarda mide ve vücudu çalıştırarak ısınmak alternatif bir çaredir.
Karlı havalarda çadırın zeminini toprağı görene kadar kazın, vasıta altlık kullanın. Yatmadan önce hafif hareketlerle (birkaç şınav, hoplama, zıplama vb) vücudu ısıtın. Unutmayın vücut en güzel içeriden ısınır, dış kaynaklar sizi ısıtmaz. Akşam yemeğini olabildiğince geç yiyin, mümkünse de biberli, baharatlı şeyler yemeye çalışın. Bunlar hem bronşları açar hem de sizi bir süre ısıtır. Çok tuzlu ve çok şekerli şeylerden uzak durun, trans yağlı yiyecekler tüketmeyin; beni de Canan Karatay’ı da üzmeyin.
Başınıza çok sıkmayan bere takın. Büyük paralara büyük tulumlar almak yerine önce ucuz ve etkili alternatifler deneyin. Mesela mevcut tuluma bivak kılıf ve içine ekstra polar kat deneyin. Ekstrem soğuğa maruz kalırsanız, varsa tulumunuzu kundak gibi naylonla sarın. Yoksa ne işin var Uludağ’da? Naylonu bari al, olmadı ara, gelir kurtarırız.
Açık hava ekipmanlarında hemen her eşyanın tercih ve kullanımı özneldir. Beni çok memnun eden bir çadır sana kabir azabı gelebilir. Çok temel konular dışında hata yapmaktan korkmayın. Tecrübeler hap gibi alınmıyor hacı, biz de bazen soğuktan uykusuz kalıyoruz. Cesaret edin, meydan okuyun, korkmayın.
Üşümekte, yorulmakta, zorlanmakta ve hatta ağlamakta insana özgü hisler, duygular ve hepsi bize lazım. Unutmayın ki en güzel anılar, en berbat şartlarda ortaya çıkar. Hayatınıza şöyle bi dönüp bakın, gülerek hatırladığımız birçok anı, çok rezil şartlarda oluşmuştur.
Son olarak vücudunuz ne kadar temizse o kadar az üşür. Çişinizi asla tutmayın, çişini tutan 3 kat daha fazla üşür. Saat kaç olursa olsun gidin ihtiyacınızı giderin, üşenmek yok.
Bir cevap yazın